Başroldeki çocuğun kişiliğinden geçmiiişnden geleceğinden çok bahsetmeye çok gerek yok. Bilen zaten biliyor, bilmeyen de öğrenmeyiversin...
Adı Ali. Ali, Eylül 2009'da evlenir balayına çıkar. Balayından döndüğü zaman, aynı gün bir misafiri vardır: Ağabeyi. Ali'nin ağabeyi yaşadığı olaylar yüzünden İstanbul'da şansını denemek istemiş ve eşini alarak istanbul'a gelmiştir. Ali'nin boşta duran ve full mobilyalı evine 5 Ekim 2009 tarihinde misafir olarak yerleşirler. Ali'nin eşi bu olaya çıldırmaktadır. Bir bakıma haklıdır da ancak agabey bu atsan atılmaz satsan satılmaz. Ağabey ve eşi Ali'nin full mobilyalı evinde kalmaya başlarlar.
Ali ve karısı ise yeni tuttukları, Eylül 2009 tarihinde tamamen yeniden döşedikleri evinde kalırlar mutlu mesut. Ancak Ali'nin ağabeyi hep gündemdedir ve çift arasında sorun olur. Çünkü Ali'nin ağabeyinin karısının da ağabeyi onlarda misafir olarak kalmaktadır. Adı SERKAN denen bir adam. Ne iş yaptığı belirsiz, değişik bir adam. Ali'nin böylece emrivaki şekilde bir misafiri daha olmuştur. Ancak Ali bu durumu ağabeyine sorduğunda aldığı cevap, Serkan'in ara sıra onlara gelip kaldığıdır. Ancak tarih 2 Haziran 2010, Ali'nin ağabeyinin verdiği cevap, evet Serkan bilimimum bizde kaliyordu. Geceleri servis atıyor ve geç saatte eve geliyor ve bizde kalıyordu. Gelmediği geceler çok nadir olmuştur.
Olayın geçmişi bu şekilde. Ali sadece ağabeyini tanır, ne ağabeyinin karısını nede onun ağabeyi Serkan'i ne de diğerlerini...
Tarih 2 Haziran 2010. Ali'nin telefonu çalar. Arayan kişi kendini tanıtır: "Ben polis memuru Ömer, Ali beyle mi görüşüyorum." Ali'nin bir an beyni durur. Neden bir polis memuru beni arasın ki ? diye düşünür. Ancak polis memuru Ömer'in dediklerini hayal meyal dinler. Polis memuru Ömer, Ali'ye diğer boştaki eviyle ilgili sorular sorar. Ne zaman kaldınız, kaç kişi kaldınız vs vs... Ali'nin aklına ilk gelen, alt komşusu Aykut yine saçmalayıp yukardan gelen seslere dayanamayıp sonunda polise mi gitmişti ? Ali bunu düşünerek polis memuru Ömer'e sorular sorar. Memur bey şikayet mi var? Evet. Ne zamana ilişkin ? Bugün. Bugün mü ? Ali şaşırır. Ali Abisi evi terkettikten sonra 2 nisan ile 15 nisan arasinda SErkan'i evden kovmakla meşguldür, Ali'nin ağabeyi Ali ye vermek üzere anahtari SErkan'a vermiştir, ancak Serkan anahtarı bir türlü Ali'ye teslim etmemiştir. En son 13.04.2010 tarihinde Ali ye bir mesaj atmiştir. "Ali ben serkan abin aradim acmadin anahtari persembe sabahi nereye birakim senin calistigin yeremi ben ev buldum persembe sabahi geciyorum." Ali bu mesaj üzerine numarayi aramistir. 507 772 01 95. ama açan olmamıştır. Ali evine kovuşmanın mutluluğu içindedir başka bir şeyi umursamaz. Sonra ilan verir, sahibinden.com adrsinden... Evi 10 Mayis 2010 tarihinde kiraya verir... Ancak 13 nisandan sonra abisinin eşi eve gelmiş ve evi temizlemiştir. 25 Nisan tarihinde giderken anahtarı komşumuz Murat'a bırakmıştır. Sonuç olarak 22 Nisan ile 10 Mayıs tarihleri arasında evin anahtarı Ali'de değildir.
Hikaye biraz karıştı son olarak Ali polis memuru Ömer ile telefonda konuşuyordur. Polis memuru Ömer, Ali'yi karakola gelip ifade vermesi için çağırıyordur. Neden olduğunu söylememkte ısrar eden Ali, son çare kiracılarını arar. İlk numara kapalıdır. Diğeri çalar ve açan kız, çok tedirgin bir şekilde konuyu açıklar. Ancak detaya giremeden polis memuru müdahale ede ve telefon kapanır. Ali olayı yüzeysel olarak öğrenmiştir. Damarlarından, beyninden kan çekilmiştir, karakola çağırılmak ayrı bir germiştir Ali'yi, olayı öğrenmek ise ayrı bir şekilde... Ali nin boğazı kurur. Nasıl ? diye kendine sorar... Kimin olabilir? Nasıl ve ne zaman? Nasıl inandıracaktır ki?
Off çok sıkıldım çok... Daha dün Ali eşine diyordu, ne zaman dertlerden kurtulup ayaklarımı şöyle rahatça uzatıp salonumda TV izlicem ki ben... Al sana başka bir bela...
Ekim 2000 ile Nisan 2010 tarihleri arasında evimde misafir olarak Ali'nin ağabeyi, eşi, ve eşinin ağabeyi ne hüdüğü belirsiz Serkan evinde kalıyordur. Daha önce'de Ali'nin kendisi kalmıştır, Ocak 2009-Eylül 2009. Neyse olan olmuş artık, bu işten nasıl kurtulacağız, nasıl masum olduğumuzu ispatlayacağız diye düşünmeye başlar Ali. Az çok hukuktan anlıyordur, ancak burası Türkiye her an her şey olabilir. Katil elini kolunu sallarken, masum bir insan içerde yatabilir yıllarca... Offf anam offf.... Evet, Ali'nin kiracısı kiz olayi özetler, Ali bey, evi temziliyordum, yatagi kaldirdim, ilk önce oyuncak sandim, ancak elime aldigimda gercek oldugunu gördüm... Sonrasini polis keser... Kizin eline aldigi, ya da gördügü sey gercek bir silahtir. Ve hemen Ali'yi aramak yerine, polise gider. Halbuki Aliyi arasa, aliyle beraber gitseler karakola ne kadar kolay olacaktir her sey... şimdi masum Ali, ruhsatli ya da ruhsatsiz, bilmiyor, eski evinde kime ait olduğunu bilmediği,kim ya da kimler tarafindan ne zaman ve ne sekilde o yatagin altina koydugunu bilmediği bir silahin şimdi hesabını verecek... Bu kimin başına gelebilir ki, iyilik yapııp evinin kapılarini insanlara açan Ali'nin yada pişmiş tavugun...
Ali tüm bunlari düsünürken tarih 2 haziran 2010 saat 17 45 dir, ve ali üniversiteden arkadasi ile bulusmak icin karsiya gecmektdir. Ancak o hisseettigi aclik bir anda kendini büyük bir sanciya donusturmustur.SErvis boyunca bunlari dusunmektedir. Esini tatil amacli olarak memleketine gondermistir, konuyu onunla paylasip rahatlamak istese olmaz, kiz cagizi tatile gondermis, simdi tatili zzehir etmenin bir anlami yok, hem simdi kizdan ben sana demistimi duymakta istemyior. Alinin eşi, taa basindan beri abisinin, eşinin ve Serkan in o evde kalmalarini istmiyor, ve sürekli olarak Ali ile bu konuda tartisiyorlardi. Ali de kendini, o benim agabeyim, kanimdan canimda, Serkan umrumda degil. Konu serkan olsa, zaten eve almam, siktir ederim diyordu.... Ama bu olaylar yasandi, ve tek sorumlusu Serkan... Silah abisine ait olamaz, karisinada, kiraya verdigi kizlara da, evinin anahtarini bir hafta biraktigi Murat'a da... Peki silah kimin? Ali'nin tek bildigi sey o silahin ona ait olmadigi, ve silahin kimler tarafindan ne zaman ve ne sekilde eve sokulduguundan haberi olmadigidir....
Neyse, Ali arkadasiyla bulusacagi mekana gelmistir, bagdat caddesi... Ama arkadasi gec kalir. Ali'de esi ile konusur... Esi telefon geldigini soyleyerek arayacagim der ve teli kapatir. Ali teli cebine koyar, bi elinde cantasi, bir elinde su sisesi ve diger telefonu zten yeter, esininde ne zaman arayacagi belli degil. O yüzden diger teli cebine koyar.... Sonra esi aramistir, ancak ali caddenin trafinden sesinden duymamistir. Esi, alinin elindeki diger teli arar... ali neler dusunuyordur, ancak esi, alinin cebindeki telefonu neden duymadigina takmistir, kendisinin o telefondan arayacagini bile bile ali neden o teli cebine koymustur, ve neden duymamistir... Çok büyük bir sorun degil mi ? Ali'nin esi boyle bir kadin, ilgi ve alakayi bir telefona empoze etmis gencecik bir kiz... O da kendince hakli, kendisine gosterilen ilgi ve alakayi, sevgiyi bu tür seylerde ariyor... Ali icin bunlar cok tuhaf... Bi telefonu ararsin, ulasamayinca digerini... Sonra kiyamet koparirisin... Ancak alinin diger teli calinca, esinin aradigini arayan ali, hemen reddeder ve cebindeki teli cikarip esini arar... İki cevapsizi gormustur, ama bu normaldir, o gürültüde duymamistir... Ama esi ayni fikirde degildir... O telefon elde tasinmali ve duyulmaliydi... Ne kadar büyük bir sorun değilmi ? Ali esinin tatilini berbat etmemek icin yasadigi drami esi ile paylasamiyor, icine atiyor, ama esi siktiri boktan bir mevzu icin alinin huzurunu kacirabiliyor.... Ali buna dayanamiyor, ve istemedigi seyleri soyluyor... Sonra telefonlar kapaniyor, bir daha acilmamak uzere...
Ali sonra arkadasi ile bulusup yasadigi iki trajediyi anlatiyor, birincisi iyilik melegi olayim derken dustugu durumu, ikincisi bu durumda iken, esinin sorun ettigi seyi paylasir arkadasi ile... Ancak arkadasinin da sorunlari basindan askindir... alinin sorunlari onun icin komik gelir... Onun sorunu baskadir... Ancak arkadasinin sorunuda ali icin komik gelir... Ne komik bir durum degilmi... Yasananlarin sonunda ölüm yok dimi? Neden sorun yapiyoruzki, demek ki sorun aslinda insanin kendisinde... :)
ali son olarak derki, o silah bana ait degil, karimi seviyorum, ancak bu tür cocukluklarina dayanamiyorum, memleketinde kalip biraz büyüyüp gelsin...
Ali'den sevgiler le...
2 Haziran 2010 Çarşamba
11 Ocak 2010 Pazartesi
FARMVILLE KOMŞUM OLUR MUSUN ?
Bence dünyanın en ünlü sosyal paylaşım sitesi Facebook, ve her geçen gün çığ gibi büyüyor üye sayısı, bu gidişle Çin'in nüfusunu geçecek gibi, belkide geçmiştir.
Bende facebook hayranlarindan birisiyim... Tabi nefret edilecek yanlarıda var. Bunlardan birisinden bahsedeceğim. Ancak öncelikle hayram olduğum bazı özelliklerinden bahsetmek istiyorum... Aranızda, kaç yıldır görüşmediği ilkokul, ortaokul arkadaşlarını bulmayan var mı ? Yada hayatının aşkını ? etc... Bu açıdan facebooka bayılıyorum... Ancak olayın b...kunu çıkaranda var...
Peki en kıl olduğunuz olay nedir facebook'un... Ben bu aralar şu farmville olayına dayanamıyorum. İnsanlar hastası olmuş, bilmem milyonlarda kullanıcı var. En son kullanıcılarından birisi kim ? Eşim :( Ya nedir bu olay, sanal alemde, çiftlik olayı?
Tamamen saçmalık... Neyseki benim hatun bu saçmalıktan kısa sürede sıkıldı :)
Sevgiler...
Bende facebook hayranlarindan birisiyim... Tabi nefret edilecek yanlarıda var. Bunlardan birisinden bahsedeceğim. Ancak öncelikle hayram olduğum bazı özelliklerinden bahsetmek istiyorum... Aranızda, kaç yıldır görüşmediği ilkokul, ortaokul arkadaşlarını bulmayan var mı ? Yada hayatının aşkını ? etc... Bu açıdan facebooka bayılıyorum... Ancak olayın b...kunu çıkaranda var...
Peki en kıl olduğunuz olay nedir facebook'un... Ben bu aralar şu farmville olayına dayanamıyorum. İnsanlar hastası olmuş, bilmem milyonlarda kullanıcı var. En son kullanıcılarından birisi kim ? Eşim :( Ya nedir bu olay, sanal alemde, çiftlik olayı?
Tamamen saçmalık... Neyseki benim hatun bu saçmalıktan kısa sürede sıkıldı :)
Sevgiler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)